İzmir’de 13 Şubat’ta gözaltına alınan gazeteciler Melike Aydın, Delal Akyüz ve Tolga Güney, altı aydır süren ev hapsi koşullarını anlattı. Gazeteciler, mesleklerini sürdürmekte zorlandıklarını ve evlerinin adeta birer cezaevine dönüştüğünü belirtti.
İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından başlatılan soruşturma kapsamında Gazete Duvar muhabiri Cihan Başakçıoğlu, Mezopotamya Ajansı muhabirleri Semra Turan, Delal Akyüz, Tolga Güney, JINNEWS muhabiri Melike Aydın ve DEM Parti basın çalışanı Fatma Funda Akbulut gözaltına alındı. Üç gün süren gözaltının ardından, “örgüt üyeliği” iddiasıyla mahkemeye çıkarılan gazetecilerden bazılarına haftada iki gün imza atma şartı getirilirken, Akyüz, Güney, Aydın ve Akbulut’a elektronik kelepçe takılarak ev hapsi cezası verildi.
Medya ve Hukuk Çalışmaları Derneği’nden (MLSA) Aziz Oruç‘un aktardığına göre, MLSA Hukuk Birimi, Mart 2024’te Anayasa Mahkemesi’ne taşınan bir başvuruyla, Delal Akyüz’e yönelik ev hapsi kararının, gazetecilik mesleğini icra etmesini imkansız hale getirdiğini savundu. Gazeteciler, ev hapsi altında da haber yapmaya devam ettiklerini; ancak bu durumun, mesleklerini tam anlamıyla yerine getirmelerini engellediğini belirtti.
Tolga Güney, gazeteciliğin sorgulandığı ve mesleğini yapmasının engellendiği bir süreç yaşadıklarını söylerken, “Halen onlarca meslektaşımız tutuklu ya da sürgünde yaşamak zorunda. Biz de kalemimizi bir an olsun bırakmadık. Sokakta olamasak da, karanlığa ışık tutmaya devam ediyoruz,” dedi.
Melike Aydın ise, “Türkiye’de hakikati söylemek otoriteyi karşınıza almak demek. Devlet otoritesinin bizleri toplumdan izole etme çabası, sanal gerçekliği kabul ettirmek için bir alan açma çabasıdır,” şeklinde konuştu. Gazetecilik faaliyetlerinin sınırlandırıldığını ifade eden Aydın, adli kontrol uygulamalarının, cezaevlerinin kapasitesinin dolmasıyla daha da sertleştiğini vurguladı.
Delal Akyüz, ev hapsinin sadece mesleki açıdan değil, sağlık haklarına erişim açısından da kendilerini kısıtladığını belirtti ve kamuoyuna, gazetecilere yönelik baskının son bulması için demokratik hakların sonuna kadar kullanılması çağrısında bulundu.