Birol BOZKURT
Borsa İstanbul’da bir aydır yaşanan düşüş süreci yatırımcıların moralini bozmuş durumda. Uzmanlar gerçek toparlanma için ilk olarak Fitch’in Türkiye’nin kredi notunu artırması ve sonrasında vereceği mesajların önemli olacağını söylerken, ardından yükseliş için bir diğer önemli katalizörün de Merkez Bankası’nın faiz indirimine başlaması olacağını belirtiyor. Ancak faiz indirimine yönelik yılsonunun işaret ediliyor olmasının da endeks üzerinde baskı oluşturduğuna dikkat çeken uzmanlar, Merkez Bankası, tarafından verilecek her mesajın piyasa tarafından dikkatle takip edileceğini vurguluyor.
Borsa İstanbul’da BIST 100 Endeksi, Japonya Merkez Bankası’nın (BoJ) 31 Temmuz’da politika faizini ani bir şekilde artırması sonrası yaşanan sert düşüşün ardından toparlanmakta zorlanıyor. Buna ek olarak beklentilerin altında gelen bilançolar ve Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in istifa ettiğine yönelik çıkarılan spekülatif haberlerin de etkisiyle endeks 9 bin 600’ün altına kadar çekildi. Dün de açılıştan itibaren zayıf bir seyir izleyen endeks, öğleden sonra toparlanarak günü yüzde 1,91 artışla 9 bin 7248 puandan tamamladı. Bu zamana kadar açıklanan 145 bilançodan yarısı bile reel anlamda büyüme kaydetmiş değil. Ekonomik büyümede daralma olması ve şirket kârlılıklarının azalması endekste yaşanan düşüşün en önemli mimarı arasında gösteriliyor.
“Bilançolardaki zayıflık endeksi baskılıyor”
Borsanın endeksi yukarı taşıyacak bir dinamik bulmakta zorlandığını söyleyen Stratejist Selçuk Gönençler, “Özellikle Türkiye’nin büyüme hormonlarındaki durgunlaşma, endeks üstündeki en büyük baskıyı oluşturuyor. Son dönemde gelen bilançolardaki zayıflık, özellikle endeksi ve hisseleri baskılıyor. Birkaç tane iyi gelen bilanço dışında çok fazla iyi gelen bilançoyu göremiyoruz. Bu süreç özellikle bundan sonra Borsa İstanbul’u ne destekleyebilir dersek faiz indirim sürecine yaklaşılması veya piyasanın faiz indirimin kokusunu almasıyla beraber bunu bir beklenti anlamında fiyatlamaya başlayacaktır. Dolayısıyla önümüzde bizi besleyebilecek önemli bir etken olacaktır” diye konuştu.
Uzmanlar teknik olarak BIST100 endeksinde kritik olan 9550 seviyesinin altında kapanışlar olması durumunda satışların hızlanacağını ve aşağı yönlü hareketliliğin devam etmesi halinde 200 günlük hareketli ortalama olan 9 bin 300 seviyesi takip edileceğini belirtiyor. 9 bin 800 seviyesinin üzerinde kapanışlar gelmesi halinde ilk olarak 10 bin ardından 10 bin 200 puanın geçilebileceğini belirtiyor.
Fitch’in kararı 6 Eylül’de
Kredi derecelendirme kuruluşu Fitch, 6 Eylül’de Türkiye’nin kredi notunu gözden geçirecek. Genel beklenti Fitch’in yeni bir not artışına gideceği yönünde. Derecelendirme kuruluşlarının bu yılki not kararlarına bakarsak borsa kararlar öncesinde yukarı yönlü hareket yaptığı ve karar sonrası kâr satışlarıyla karşılaştığı görülüyor. Fitch’in not kararının ardından tüm dünyanın gözü Fed’in 18 Eylül’de vereceği faiz kararında olacak. Fed’in faiz indirimine başlaması beklenirken Başkan Powell’ın yeni indirimlere yönelik vereceği mesajlar da piyasalar açısından oldukça kritik olacak.
İş Portföy Araştırma Müdürü Hande Şekerci: Faiz indiriminin 2025’e kalması borsada yükseliş beklentilerini erteleyebilir
Özellikle yılın ikinci yarısının başından beri yurt içinde bazı mali düzenlemelerin yapılması ihtimali, kârlılıkların bir önceki yılın aynı dönemine göre zayıf kalması, çok yüksek seviyelere ulaşan enflasyon nedeniyle TCMB’nin faizi yüksek seviyede korumasının büyüme ve dolayısıyla halka açık şirket kârlılıkları üzerinde yavaşlatıcı etkisi olması gibi unsurlar endeksin kısa vadedeki seyrine ilişkin olumsuz beklentilerin ortaya çıkmasına yol açtı.
Mayıs ortasından bu yana yabancı yatırımcının Borsa İstanbul’da sürekli haftalık bazda portföy çıkışı yaptığı görülüyor. Bir yandan da yerli yatırımcı cazip faiz getirileri nedeniyle para piyasası fonlarına veya genel olarak mevduat benzeri TL varlıklara yöneliyor. Yabancı takas oranı ağustos sonu itibarıyla %38, BIST100 endeksinin dolar seviyesi ise 285 dolar civarında seyrediyor. Son dönemde dezenflasyon hedefi doğrultusunda iç talep hız kaybediyor, kredi notunda ilave iyileştirme ihtimali korunuyor ve yavaş yavaş TCMB’nin faizi indirmeye başlayabileceği noktaya yaklaşıyoruz.
Borsa İstanbul’un yeniden canlanması için en büyük tetikleyicinin faiz indirimleri olabileceğini düşünüyoruz. TCMB’nin kasım veya aralık aylarında kademeli faiz indirimlerine başlayabileceğini, bunun da faize duyarlı sektörler başta olmak üzere borsaya destek sağlayabileceğini düşünüyoruz. Eylül ve ekim enflasyon verilerinde iyileşmenin korunmaması durumunda ise TCMB’nin faiz indirimleri 2025 yılına ötelenebilir. Bu da Borsa İstanbul açısından daha olumlu beklentileri de erteleyecektir.
Stratejist Selçuk Gönençler: 9 bin 820’nin üzerindeki kapanışlar rahatlatır
Borsa İstanbul’da 9 bin 600-9 bin 450 bölgesinde önemli bir denge ve destek arayışının olmasını takip edeceğiz. Endeks, bu bölgede bir denge ve destek yapabilirse birkaç gün içinde 9 bin 720-9 bin 820’lere doğru bir tepki atağı gözlemleyebiliriz. 9 bin 450-9 bin 600 bölgesinden 9 bin 820’lere doğru yapılacak ataklara bir tepki gözüyle bakıp kontrollü olmakta fayda var.
Ne zamanki 9 bin 820’lerin üstünde kapanışlar başlarsa o zaman biraz daha 10 bin 200-10 bin 400’lere doğru biraz daha güvenli bir oyun sahası, biraz daha risk iştahı alınarak yukarı yönlü bir teknik okuma yapılabilir. Aksi takdirde 9 bin 820’leri geçemeyen ataklar yeni satışlarla karşılaşma riskine karşı yatırımcıların kontrollü ve tedbirleri elden bırakmaması gerekir.
TCMB: Sıkı duruş sürecek
Merkez Bankası, ağustos ayına ilişkin para politikası kurulu toplantı özetinde aylık enflasyonun ana eğiliminde belirgin düşüş sağlanana kadar sıkı duruşun süreceği vurgulandı. Özette aylık enflasyonun ana eğiliminde belirgin ve kalıcı bir düşüş sağlanana kadar sıkı para politikası duruşunun süreceği belirtildi. Parasal sıkılaştırmanın gecikmeli etkilerini de göz önünde bulundurarak politika faizinin sabit tutulmasına karar verildiği, enflasyon üzerindeki yukarı yönlü risklere karşı ihtiyatlı duruşun yinelendiği bildirildi. Özette para politikasındaki kararlı duruşun; yurt içi talepte dengelenme, Türk lirasında reel değerlenme ve enflasyon beklentilerinde düzelme vasıtası ile aylık enflasyonun ana eğilimini düşüreceği belirtildi.