Emekliye, emekçiye temmuzda ek-ara zammı çok gören iktidar, patronların istemlerini karşılamak için patronların istediği tamamlayıcı emeklilik sistemini (TES) dayatıyor. İşverenler yaz başından itibaren ek maliyet getireceği gerekçesiyle “enflasyon düzeltmesine” karşı çıkıyordu. Bunun için iktidarla da görüşmeler yürütüldü. Sanayi ve ticaret odalarından gelen yoğun talepler üzerine iktidar geri adım attı. Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, 29 Ağustos’ta yaptığı açıklamada, iş dünyasının talepleri üzerine uygulamaya başladıkları “enflasyon muhasebesinde” küçük işletmelere kolaylık sağlamak amacıyla yeni kararları devreye alacaklarını belirterek “Yaklaşık 1.5 milyon gelir ve kurumlar vergisi mükellefini geçici vergi dönemlerinde enflasyon düzeltmesi kapsamından çıkarıyoruz” dedi. Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği 31 Ağustos 2024 tarihinde Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girdi. Buna göre, “enflasyon düzeltmesi” kapsamında olup 31 Aralık 2023 tarihli gelir tablosundaki brüt satışlar toplamı 50 milyon liranın altında olan mükelleflerin 2024 hesap döneminin ikinci ve üçüncü geçici vergi dönemleri itibarıyla düzeltme yapmaları gerekmeyecek. Şimşek’in açıklamalarının ardından ilk teşekkür de TOBB’dan geldi.
Patronların istemini karşılayan iktidar yaklaşık 16 milyon emeklinin “ek zam taleplerini” görmezden geldiği gibi “TES” adı altında bir sistemi yaşama geçirmeye çalışıyor. Orta vadeli programda (OVP) bir kez daha bu konuya yer verildi. OVP’ye göre, “Otomatik Katılım Sistemi’nin (OKS) işverenlerin de katkısı ile ikinci basamak emeklilik sistemine dönüşeceği tamamlayıcı emeklilik sistemi” kurulacak. Gerekçe olarak da “tasarrufların artırılması” gösterildi. TES için yasal düzenlemenin gelecek yılın son çeyreğinde yaşama geçirilmesi hedefleniyor. İktidar, açlık sınırının altındaki 17 bin 2 lira ile geçinmeye çalışan yaklaşık 8 milyon asgari ücretli işçi ile bunun biraz üzerinde ücret alan milyonlarca işçiden bir de “tasarruf yapmasını” bekliyor.
‘KIDEME ÇÖKME PLANI’
Ayrıca TES ile ilgilili “kıdem tazminatını” da içine alacağı yönünde eleştiriler var. Çalışma yaşamı uzmanı Prof. Dr. Aziz Çelik’in bu konudaki değerlendirmesi şöyle:
“Kısa ve öz: TES kıdem tazminatına çökme planıdır. Kıdem tazminatını bireysel emeklilik fonuna dünüştürmenin hesabı yapılıyor. OVP’de yer alan TES hedefi sosyal güvenlik sistemi ve kıdem tazminatı için ciddi bir tehlike. ‘İkinci emeklilik maaşı’ gibi pazarlanmaya çalışılan bu model gerçekleşirse mevcut kamusal emeklilik sistemi ve aylıkları daha da kötüleşebilir ve emekli aylıklarının iyileştirilmesi yerine ‘ikinci emekli maaşı’ aldatmacası öne çıkarılabilir. Sosyal güvenlik sisteminin bireyselleşmesinin, özelleştirilmesinin önü açılabilir. TES için öngörülen prim kesintisi ile ikinci bir emekli aylığı almak mümkün değildir. Olsa olsa kıdem tazminatı aylık harçlığa dönüşür. Halen SGK’de yüzde 20 olan uzun vadeli sigorta kolları prim oranları ve kamu katkısı ile ödenen aylıklar ortada iken çok daha düşük kesinti oranlarıyla ikinci emekli aylığı iddiası tam bir aldatmacadır. Bir taşla iki kuş vurmak istiyorlar. Bir yandan yıllardır gündemde olan kıdem tazminatının tasfiye edilmesi öte yandan düşük emeklilik aylıklarına duyulan tepkiyi bertaraf etmek.”
‘BİZLER BORÇLU DEĞİL ALACAKLIYIZ’
Emeklilikte Adalet Derneği (EMADDER), 8 Eylül 1999 sonrası SGK girişlilerin durumuyla ilgili Tekirdağ’ın Çerkezköy ilçesinde açıklama yaptı. ANKA’nın haberine göre akranlarına göre mağdur edildiklerini belirten dernek üyeleri, “Bizler borçlu değil alacaklıyız” ifadelerini kullandı.